Sabri Sür, ikinci şiir kitabı olan Iskarça’da okurunun elinden tutup Meursault`un, Pirandello’nun, Tolstoy’un, Karagöz ve Hacivat’ın, Marcus Aurelius’un olduğu masalsı ama aynı zamanda gerçek, morasiyah bir diyara götürüyor. Hem “bir tufandan diğerine koşan” hem yaşamın içinde kendisine bir “coğrafya” bulabilen Sabri Sür, şiirlerine gemisini terk eden bir kamarotu, gezici bir tiyatroda yevmiyeci kukla sanatçısını, işsizi, kendi yağında kavrulanları birer konuk olarak alıyor.