Westeros’tan önce Worlorn vardı...
Dirk t’Larien, yıllar önce kaybettiği aşkı Gwen Delvano tarafından, uzayın öbür ucundan Worlorn’a çağrıldığında, içinde çılgın bir umut ışığı yanar. Ancak ne Worlorn ne de Gwen eskisi gibidir. Gwen uzaylı bir vahşiyledir ve Worlorn ıssız bir harabe haline gelmiş, ölmekte olan bir gezegendir artık; her şafakta yedi kırmızı güneşi biraz daha sönük parlar.
Dirk hem aşkını hem de gezegeni kurtarmak isterken, çevresine gizemli bir gizlilik perdesinin çekildiğini fark eder. Kaçış, intikam ve ölüm etrafını sararken, Dirk’ün müttefikleri ve düşmanları birbirine karışır.
“Işığın Ölümü’nü ilk kez on dört yaşımdayken okumuştum ve kurgunun ne olabileceği ne yapabileceği ve dizginsiz hayal gücünün bir eserinin okura neler hissettirebileceği ve onu nelere inandırabileceği konusundaki görüşlerimi altüst etmişti. Yaklaşık otuz yıl sonra eserin
bütün bunları hâlâ aynı güçle hatırlattığını ve ortaya koyduğu kalbi kırık evrenin daha da fazla yuva gibi hissettirdiğini görüyorum.”
Michael Chabon
“Uzayda Vahşi Batı ve uykularınızı kaçıracak bir kovalamaca.
Muhteşem bir bilimkurgu.”
Los Angeles Times
“Bilimkurguyu okumaya değer hale getiren türden bir hayal gücü... Etkili ve etkileyici bir hikâye.”
Galaxy dergisi
“George R.R. Martin bir şairin sesine ve çelik kapan gibi bir zihne sahip.”
Algis Budrys