Jeremy Reed, Isidore romanında ünlü Maldoror`un Şarkıları`nın efsanevî yazarı Comte de Lautreamont`un yani Isidore Ducasse`ın hayatıyla ilgili olarak bilinen çok az ayrıntıdan hatta bilinmezlerden bir yaşamöyküsü çıkarıyor. Özellikle bilinmezleri önemli sorulara ve tartışmalara malzeme yapıyor Lautreamont`un (Isidore Ducasse`ın) hayatı konusunda neden bu kadar az şey biliyoruz? Neden bir takma ad kullandı? Yazar Comte de Lautreamont mu yoksa insan Isidore Ducasse mı gerçek? Neden onun hayatına tanıklık edecek çok az insan bulunabildi, neden o kadar yalnızdı? Maldoror`un Şarkıları`ndaki o şaşırtıcı, tuhaf imgeler nasıl bir görme ve imgelem gücünün ürünüydü? Ne görüyordu?Jeremy Reed yapıtla yazarı üstüste koyarak bu sorulara yanıt ararken bu ikisini birbirinden ayıran çizgiyi de ortadan kaldırıyor, her birinin ötekine dönüşebilirliğini gösteriyor. Ben ile başkası, şimdi ile gelecek, ölüm ile hayat... Bunlar arasında da böyle bir dönüşümlülük söz konusu.Kaypak bir zemin üzerinde gezinen Jeremy Reed romanında okura yine de Lautreamont / Isidore Ducasse ile ilgili "doğru"yu kavramışlık duygusu veriyor. Çağının çok ilerisinde olan ve "gören" bir yazarın yalnızlığına, trajedisine duygusal bir tepki duymamak olanaksız.