İzmir 15 Mayıs 1919 Perşembe günü işgal edildi. İzmir`e yirmi bin Yunan askeri çıktı. New York Times gazetesi 19 Mayıs 1919 tarihli manşetinde, işgalin ilk gününde sekiz yüz Türk ve yüz Yunan askerinin öldüğünü yazdı. İşgalin ilk günü İzmir`de dört yüz kişi öldürüldü. 15-16 Mayıs`ta ölü sayısı beş bine yakındı.
Ege`de ilk kurşun Hasan Tahsin`in revolverinden çıktı. İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti üyeleri Anadolu`da ilk isyan kıvılcımını çaktılar, Maşatlık Mitingi ilk işaret fişeği kabul edilebilir. Ama asıl örgütlü mücadele bugün İlk Kurşun Anıtı`nın bulunduğu Ödemiş`te, Hacı İlyas Tepesi`nde yaşandı. Bu roman İzmir`in işgali sırasında yaşanan acıları ve Ödemiş`te Kuva-yı Milliye`nin kuruluşunu anlatıyor. Üsteğmen Ahmet Rıfat`ın söyledikleri önemlidir; "Silahla yaşayan silahla ölür yüzbaşım. Ben bu üniformayı halk benimle savaşsın diye değil, halkımın özgürce yaşayabilmesi için ben savaşayım diye giydim. Benim görevim ölmek ve öldürmek. Bunun dışında bir yasa tanımam. Onursuz bir biçimde yaşamaktansa, onurlu bir biçimde ölmeyi yeğlerim."
Mustafa Kemal Atatürk`ün Sivas Kongresi`nde söylediği gibi, Bağımsızlık Savaşımızın tek bir parolası vardır ve hâlâ ilk günkü gibi geçerlidir; "Ya istiklal ya ölüm!"