Tükendi
Stok AlarmıDünya siyasetinde olan olayları Türk ve yabancı yazarların yorumuyla ele alan Insight Turkey dergisi, bu sayısında Donald Trump’ın ABD Başkanlık seçimini kazanması ve peşi sıra yaşanan olayları geniş bir perspektiften ele alıyor.
Bu sayıda, Inderjeet Parmar, Lütfi Sunar ve Tuncay Kardaş ABD’de son dönemde yaşanan sosyal olaylara ve Beyaz Saray’da yaşananlara içten bir bakış sunmakta. Bu bağlamda Parmar, Amerikan elitinin meşruiyet krizinden bahsetmekte ve bunun kökeninde Amerika’nın neo-liberal ekonomik modeli olduğunu vurgulamaktadır. Sunar, ABD’de yaşayan Müslümanların ötekileştirilerek Trump’ın seçim kampanyasında aldığı rolü incelemektedir. Tuncay Kardaş ise Trump’ın 2016 Başkanlık Seçimlerini kültürel, siyasal ve yapısal faktörler çerçevesinde irdeleyerek, seçimi kazanmasını sağlayan parametreleri ortaya koymaktadır.
Kibaroğlu ve Sauer ABD’nin dış politikasını incelemekte ve Washington’un nükleer silahlarının hangi yöntemler kullanarak azaltılabileceği konusunda öneriler sunmaktadır. Krieg, Trump yönetiminin Ortadoğu siyasetinde Obama’nın öngördüğü şekilde devam edeceğini ve diğer ülkelerle olan diplomatik ilişkilerini de bu yönde şekillendireceğini iddia etmektedir. ABD ve Çin’in ilişkilerini Samuel Kim ele alarak Kuzey Kore’nin nükleer politika sürecinde ABD yönetiminin etkisini irdelemiştir.
Bu sayı gündemde geniş yer bulan güncel gelişmeleri de incelemektedir. Bunlardan en önemlisi Abdallah Marouf Omar’ın kaleme aldığı makale Filistinlilerin Mescid-i Aksa’da ibadetlerini yapmalarının İsrail güçleri tarafından engellenmesi incelemektedir. Talip Küçükcan ise Çin’in “Kemer ve Yol Girişimi” Projesinin Ortadoğu ülkeleri için nasıl bir zorluk veya fırsat oluşturacağını tartışmaktadır.
Emrah Kekilli, Arap Baharı’nın patlak vermesi sonucu Libya Krizi’nde bölgesel ve uluslararası aktörlerin etkisini analiz etmektedir. Çaylak ve Dinç, Gülen örgütünün ve Kemalizmin temel varsayımlarını dikkate alarak karşılaştırmaktadır.
Preljević ise Sırpların Bosna’da geçekleştirdiği etnik soykırımın sonuçları incelemektedir. Preljević, özellikle dini cemaatlerin bölünmüş bir toplumda barış ve güven ortamını sağlamak için gösterilen çabayı değerlendirmektedir.
Okuyucularımızın bu sayıyı bilgilendirici ve ufuk açıcı bulacağını umuyoruz!