Her şey 1974 yılında sorduğum bir soruyla başladı. Soru şuydu; “Bir memeli embriyosu, başka bir tür memelinin rahminde oluşur, gelişir ve doğar mı?” Bu sorunun sonrasında, literatürde çok geniş, ayrıntılı ve zahmetli bir araştırma yaptım. Tanıdığım, tanımadığım bilim insanlarına, aydınlara, entelektüellere danıştım. Klasik Yunan felsefesi metinlerinde bir şey var mıdır diye araştırdım, hiçbir şey bulamadım. Ardından, bu hipotezle ilgili proxy deney dizayn ettim. Proxy deneyin mantığı şuydu; bir yumurtadan canlı oluşabilmesi için uygun iç koşullar (yumurtanın sağlıklı ve döllenmiş olması) ve dış koşullar (memelilerde bir rahim ve gerekli zaman) gerekliydi. Benim önerim ve sorum; dış koşullar değiştirilirse ne olur sorusuydu. Bu mantığı tavuk yumurtasına uyguladım. Yani yumurtayı kırıp, içini bir fincana koydum, dış kabuğunu ise attım. Kuluçka şartlarını oluşturup bu fincanı o kuluçka cihazının içine koydum. 21 gün sonunda kırılıp fincana konmuş yumurtadan civciv elde ettim. Bu sonuçtan, iç şartları sağlanmış bir yumurtadan dış şartları değiştirilince yine bir keçi embriyosu (melezlenme yok, yumurta keçi yumurtası, sperm keçi spermi) koyun rahmine implante edilirse bu keçi embriyosunun koyun rahminde oluşup, gelişip, doğabileceği çıkarımını yaptım. Özet olarak açıklamak gerekirse evrim, yeni bir türün oluşumu demektir.
Yeni bir türün oluşumunun ana mekanizması, değişen yaşam koşullarının baskısı sonucu bir türün başka bir türe dönüşmesidir. Genel olarak bütün türlerin oluşmasını bu yolla açıklayabiliyoruz. İnsan türü hariç...