Bireye ilişkin her giz, politik bir zarla kaplıysa eğer, Seyyit Nezir`in şiiri de yaşamla birey arasındaki ilişkide bu zarın yalıtkan özelliğini giderme savaşıdır. Bu nedenle, imgeler, kuruldukları sözcüklerin her biriyle tekrar tekrar politikaya bulaşır ve politik önkabullerle didişir. Yer yer, şiirin olanaklarının politik kaygılarla önemsenişini ve yüklenişini düşündürtür. Bu şiirin kendi için politikleşmesi, verili olanla sürekli yüzleşerek ironik bir imge düzeninde çarpışması anlamında doğru bir belirleme olur. Şili Duyarlığı, Bütün Yarınlarda, Daları öylecene, İzleri Var`dan İnsanın Beyaz Kokusunda`daki şiirlere gelinen süreçte şiirinin tematiği bu çizgide açılır. Şiirimizi erozyona uğratan tavırlara yüz vermeksizin, kişisellikten alabildiğine kaçar; ustalara sığınan ya da onlardan korkan duyarlık yanılsamalarının tersine, geleneğe yeni bir uğrak arar: Bu fellik fellik arayışta, en çok da kendisiyle boğuşur. Yanlışını saklıca terk edivermek ya da doğrusunu tekrarlarda eskitmek yerine, serüveninde bir iz taşı olarak hep göz önüne koyar. İnsanın Beyaz Kokusunda, şiirimiz için de yeni bir iz taşır.