Birleşmiş Milletler, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan konjonktürü korumuş dünyada göreceli olarak barış ve istikrar sağlanmıştır. Soğuk Savaş döneminde devletlerin Rusya ve ABD çevresinde kümelenmeleri bölgesel anlaşmazlıkların savaşa dönüşmeden kontrol altında tutulmasına yardımcı olmuştur. Soğuk Savaş döneminde devletler müttefiklerinde yaşanan insan hakları ihlallerini görmezlikten gelirken rakiplerini bu konu üzerinden yıpratmaya çalışmıştır. Doğu Bloku’nun dağılmasından sonra ABD ve Rusya yörüngelerindeki devletlerle yakından ilgilenmeyi bırakmış, 1990’lı yıllarda dünya üzerindeki kültürel, etnik, dini ve ekonomik nedenlerle çatışmalar hızla artmıştır. Büyük devletlerin insan hakları ihlallerine seçici yaklaşması ise müdahalelerin insani amaçlarla yapılıp yapılmadığını tartışmalı hale getirmektedir.