*İnsanlar benzerler, çünkü kültürleri benzer,
İnsanlar benzemezler, çünkü kültürleri farklıdır;
İnsanlar değişirler, çünkü kültürleri değişmektedir.*
Her bilimin ve her kitabın kişisel bir öyküsü vardır. 19. yüzyılın ortalarında insanbilim, kutsal yaratılış inancına karşı evrimciler ve Hegelci bir ruha karşı Marksçı tarihi maddeciler arasında sanki bölünmüştü. İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen onyıllarda giderek kültürleşti; benzerlik, farklılık, değişim ve gelişim vb. çoğu sosyal olay/olgular kültür ile açıklandı.
İnsan ve Kültür, ünlü 68 kuşağı gibi, bir üniversite amfisinde yapılan ‘İnsanbilime Giriş’ dersiyle doğdu. 12 Mart ertesinde yazıldı ve basıldı. 12 Eylül’ün dayandığı ve dayattığı Türk- İslam Sentezi ideolojisine direndi. Bildik yüzyıl sona ererken varlığını sürdürdü. 2005 Genom bulgularını, maddi manevi hemen her kültürel olay ya da olguyu genlere indirgeyen teknoloji dalgasıyla sarsıldı. Biyo-kültürel yaklaşıma rakip çıkmadığı için hayatta kaldı; üniversite içinde ve dışında aranır oldu.
Yeni basım kapsamlı ve özenli bir güncelleme gerektirdi. Yeni metin Boyut tarafından yayına hazırlandı ve basıldı. Böylece emekliliğini beklerken arşive kaldırılmaktan kurtulan İnsan ve Kültür yeniden doğdu.