İnsan haklarına saygı gösterilmesi talebi, hem yaygın bir siyasî ahlâk çağrısına tekabül ediyor, hem de devletlerin meşruluğunun dayanaklarından birini oluşturuyor. Devletlere sorumluluk yüklüyor; onları insan haklarına müdahale etmemekle ve hakların kullanılması için uygun koşulları ve zeminleri hazırlamakla yükümlü kılıyor. Böylesine büyük bir değer ve önem taşıması nedeniyle de “insan hakları” kavramı, hukukî ve siyasî tartışmalarının merkezinde yer alıyor.
Vahap Coşkun, bu çalışmasında insan hakları kavramına açıklık getiriyor. Kavramın tarihsel kökenlerine iniyor, liberalizm ile bağlantısını anlatıyor, Türkiye`de nasıl ele alındığını değerlendiriyor. Coşkun –liberal bir perspektifle- insanın haklarıyla var olabilmesinin önündeki engelleri sorguluyor, insan haklarının korunmasının, geliştirilmesinin ve evrensel düzeyde tanınmasının imkânlarını tartışıyor.
Tarihsel süreç içerisinde insan haklarını ayrıntılı bir şekilde tahlil eden İnsan Hakları-Liberal Bir Tahlil, insan hakları kavramı üzerinde düşünen ve tartışanlar için önemli bir kaynak niteliğini taşıyor.