Winslow Covington hayata, özgürlüğe ve kanunların üstünlüğüne inanırdı. Quincy, Montana’nın yeni polis şefi olarak kendini topluma kanıtlamaya ve bu pozisyonu belediye başkanı olan büyükbabasının sayesinde almadığını kanıtlamaya kararlıydı.
İhtiyar’a göre tek yapması gereken Edenların onayını almaktı. Kasabanın kurucu ailesinin güvenini kazanmak kolay olabilirdi… Eğer ailenin en büyük oğlu ile bir kaçamak yaşamamış olsaydı. Winslow’un savunması; kasabadaki ilk gecesi olmasıydı. Bu yüzden o sert ve çekici adamın Quincy Kraliyeti’nden olduğunu fark etmemişti. Griffin Eden çekilmez ve kibirli bir adamdı. Ayrıca herkese de Winslow’un bir yabancı olduğunu hatırlatıp duruyordu.
Winslow, Griffin’den uzak durmak için elinden geleni yapsa da Eden arazisinde ölü bir kadın bulunduğunda ikisinin yolları bir kez daha kesişmek zorunda kalmıştı.
Katile dair ipuçları kasabanın sakinlerini gösterdiğinde Griffin, Winslow’un sandığından fazlası olduğunu fark etti. Güzel, zeki ve karşı konulması zordu. Hem Griffin hem katil için.