Jan van Mitten ve uşağı Bruno (Rotterdam, Hollanda’dan) İstanbul, Türkiye’dedir. İkili, Van Mitten’in tütün işindeki ortağı olan inatçı bir adam, Kéraban ile buluşacaktır. Van Mitten’in toplantısında, Kéraban onları Boğaz’ın karşı yakasında bulunan Üsküdar’daki evine yemeğe davet etmeye karar verir. Ancak tam Boğaz’ı geçecekleri sırada, Boğaz’ı geçmek için kullanılan tüm araçlar üzerinde bir vergi uygulanmaya başlanır.
Bu yeni vergiye öfkelenen Kéraban, bu küçük on para vergisini ödememek için, arkadaşlarını Karadeniz’in çevresinde yedi yüz fersahlık bir yolculuğa çıkararak Üsküdar’a götürmeye karar verir. Prensiplerinden taviz vermeyen Kéraban ve isteksiz yol arkadaşları bu yolculuğa başlar; Kéraban için tek önemli olan, altı hafta içinde geri dönmek zorunda olmasıdır, çünkü yeğeninin, henüz on yedi yaşını doldurmadan evlenmesi gereken genç bir kadınla evliliği için hazırlık yapması gerekmektedir. Eğer bu süre içinde evlilik gerçekleşmezse, genç kadın 100.000 Osmanlı lirası mirasından mahrum kalacaktır.
Ancak Kéraban ve arkadaşları için işler o kadar da kolay olmayacaktır; çünkü kötü niyetli Yarhud, Scarpante ve onların efendisi Seigneur Saffar, genç kadının belirtilen süre dolmadan Saffar ile evlenmesini sağlamak için planlar yapmaktadır.