Bu kitap; acı buruk ve sahifeler çevrildikçe okuyucuyu âdeta hafakanların bastığı, ısırıcı bir serencamı dile getirir. Bütün gücünü yitiren, milli birliğini yabancı devletlerin insaf bilmeyen iştihalarına terkeden son Türk imparatorluğunun, nasıl yağma edilip parçalandığı anlatılır. Bu kitapta, şahsiyetini kybetmiş bir devletin yabancılara nasıl av olduğunu anlatmak istedim. İnanıyorum ki, Balkan ve daha sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında Rumeli’de, Sarıkamış’ta, Galiçya’da ve Sina çöllerinin kumlarında harcadığımız yüzbinlerce Mehmedimizin, bu yazıların yansıttığı olaylardan ders alınmasını istemelerinde mutlaka hakları vardır.