1993 yılının Temmuz ayında, normal yaz tatiline giden 250 yolcunun bindiği charter uçağı havalandıktan yirmi dakika sonra geçirdiği kazayla hikâye başlar. Yolcuların çoğu ölür. Tesadüfen sekiz yolcu donarak uzay boşluğuna yayılır. Sekiz donmuş ceset, tesadüfen bilimsel uzay araştırma yapan, İlow kozmonotları tarafından bulunur. İlow Kozmonotlarınca toplanan sekiz donmuş ceset, önce küçük bir uzay gemisine alınır. Sürece yayılan bir zamanda, tedrici olarak cesetlerin donları bilimsel esaslara bağlı olarak çözülür. Farklı ülkelerden olan, çözülen sekiz dünyalı insanın organlarında hiçbir arıza olamadan hayata dönerler. Hayata dönen sekiz insan ilk anda öldüğünü sanıp, gemide değil de bulundukları yeri “Cennet“ olduğunu düşünürler.
İlow Kozmonotları da, kadınlı erkekli fizyolojik olarak dünya insanlarının aynısı. Ahlak, bilgi, kültür, davranış, gelişmişlik düzeyleri dünya insanlarından çok ileri düzeyde ve farklılar. Kurtarılan sekiz dünyalı insan, belli bir süre sonra daha büyük ana uzay gemisine ulaştırılır. Bir hayli seyirden sonra, dünyalılardan Türk, politik bir insan olan Ali Mert, oranın Cennet olamayacağını kavramaya başlar. İçinde oldukları aracın bir uzay gemisi ve kurtaranlarında başka bir planette olabileceklerini tahmin eder. Bir hayli zaman uzay seyrinden sonra, Ali diğer dünyalılarla ve gemi personeliyle tanışır… Gemi sorumluları dünyalıları kendi planetleri olan İlow’a götüreceklerini söyler. Dünyalılara olağanüstü iyi davranırlar. Onlara güvence sözü verirler. İlowlu Kozmonotlar dünya dillerinde sadece Rusça biliyor. İki dünyalı da Rusça biliyor. Yolculuk boyunca iletişim Rusça olur.
Uzay yolculuğu boyunca karşılaşılan sürprizlerle, olaylar gelişir. Dünyalılar kendi aralarında iyi dostluk kurarlar.