Levy-Bruhl, “ilkel” zihniyeti “uygar” zihniyetten ayırarak
tanımlamaya çalıştığı eserinde, “yerlilerin nasıl düşündüğünü,” “duyularla algılanamayan ama yine de gerçek” güçlerin etkisi altında nasıl davrandıklarını anlatıyor. Nedenselliğin ne olduğunu ve buna ilişkin düşüncelerinden ortaya çıkan sonuçları gösteriyor.
Lévy-Bruhl, İlkel Zihniyet ile ilkellerin; kurumları, teknikleri,
sanatları ve dillerinden ileri gelen büyük sorunların bazılarını daha iyi tanımlamayı mümkün kılıyor. Bunu mümkün olduğunca doğru bir şekilde bu zihniyetin doğru yönelimini, hangi verilere sahip olduğunu; bunları nasıl elde ettiğini, bunlardan ne şekilde yararlandığını belirterek yapıyor. Bruhl, bizimkinden farklı olması açısından bu toplumların zihinsel alışkanlıklarının bilinmesinin, çözüme ulaşmamızı kolaylaştıracak sorular sormaya yardımcı olacağını savunuyor.
İlkel Zihniyet, ilkel olarak adlandırdığımız ve bize hem çok uzak hem de çok yakın olan bu toplumların düşünce tarzlarına ve eylem ilkelerine nüfuz etmek için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.