Yaşam bir avuç sudan ibaret. Bizler bir avuç su içine doğar, bir avuç su ile uğurlanırız. Şanslıysak bir Nazım Bey, bahtsızsak sıfatsız Halil tarafınca uğurlanırız. Kimi zaman ilahî yazılanı yaşasak da yazmak fiilinde güç tek değildir. Kendimizce oluşturduğumuz yasalar, hayaller ve hayalperestliğimizi hiç de öteleyemeyiz. Çünkü an gelir birilerinin itici gücüyle eylemlerde bulunuruz.
Yanlı bir dünyada; kinsiz, kimliksiz, günahsız ve inançsız olmak; söylenenin aksine çok da kötü bir şey değildir. Sadece bunu kendine itiraf edebilenler ve edemeyenler vardır, kanısına varabiliyorsunuz. Belki de varmıştınız ama şimdi farkına varacaksınız. ‘‘Şimdi düşünmenin sırası değil, gerçek olduğu gibi karşımızda.’’ diyen Dostoyevski’nin sözü üzerine şimdi burada siz çokça düşünüyor, düşlüyorsunuz. Bu metindeki yazılanların günahı ne kadar benimse bir o kadar da senin olmalıdır.