"Maalesef şunu da arz edeceğiz ki, son zamanlarda, yani Avrupa ile ilişkilerimizin arttığı günlerden beri diyanete kayıtsız bir gözle bakan pek çok Müslümanlar ortaya çıktı. Bunlar birtakım şuursuzlardır ki, derinlemesine araştırma yapmadıklarından ellerine geçen dinsiz kitaplarını birer hikmet berâtı gibi tanıyarak manalarına iman ettiler. Sonra o manaları kamu yaran adına ortaya koydular. Fakat hangi kitabı okumuşlarsa kendilerini onun yazan yerine koyarak mesleğinin savunucusu oldular.
Söz konusu olan meselelerin geçirdiği aşamalardan ve tartışmalardan habersiz bulunduklarından cahilane cesaretleriyle materyalistlerin reislerinden daha da ileriye gittiler. Diyanet aleyhinde bulundular. Bazen de savunuyoruz diyerek taraftan bulunduklan mesleğe aykın söz söyleyecek kadar sersemlik gösterdiler. Kendilerini hakimler yerine koyarak eksik akıllanyla benim teorim, benim fikrim ve düşüncem şu yoldadır diyerek dayanılmaz hezeyanlarla en büyük allâmelerin cesaret edemeyeceği mağrur tavırlar gösterdiler."
- Emin Feyzi