Mucizeye ne hacet? Allah’ın eşsizliğini, sınırsız irade, kudret ve hikmetini işaret eden irili-ufaklı kozmik varlıklar âlemi ve her birinin kendine has işleyişindeki birbirini tamamlayan mucizevi hassas denge, düzen, tutarlılık ve ihtişam, tevhit üzere imana kafi değil mi? İçinden dışına, başından sonuna her şeyinle, her halinle muhtaç olduğun Allah seni muhatap almış, duyurduğu mesaj, buyruk, müjde ve uyarılarıyla, geçmiş ve gelecek haberleriyle yol göstermişken nasıl olur da başka ilgi, merak ve heveslerin kurbanı olmayı göze alabilir, nasıl bu kadar kendine yabancılaşabilir, nasıl böylesine kendine yazık edebilirsin? Ey insan! Seni senden daha iyi bilen ve düşünen Rabbinle, O’nun sana lütfettiği tevhit davetine kulak ver, senden beklenen ilgi ve gayreti samimiyet ve ciddiyetle göster! Lehinde tercih, tavır, karar, kabul ve işlerle meşgul olman için sana uzatılmış bu rahmet ve hikmet kulpuna yapış, her ne sebeple olursa olsun sakın bırakma! ‘Selam, hidayete tabi olana!’