Tükendi
Stok Alarmıİktisadi Düşünce Tarihi ve İktisatta Yöntem kitabı, aşağıda kısaca değinilen dört soruya yanıt arama sürecinde ortaya çıkmıştır. İlk soru, iktisadın bilim mi yoksa sanat mı olduğuna ilişkin meraktan doğar. Eğer iktisat sanat olarak ele alınırsa, iktisadın liberal sanat (formel bilim) mı, yoksa mekanik sanat (uygulamalı bilim) mı olduğu akıllara takılır; başka bir soru da iktisadın her ikisini birden mi kapsadığıdır. Kitaptaki yazılarda, Kadim Yunan’dan günümüze değin ileri sürülen farklı yaklaşımların mozaiği yansıtılmaktadır. Birbirinin içine geçmiş bilim, sanat, doğal bilim, sosyal bilim, sert bilim, yumuşak bilim, formel bilim, uygulamalı bilim, sağlık bilimleri, mühendislik bilimleri, yapayın bilimi, ahlak bilimi, gerçekçi bilim, bilimsel ilerleme kavramları ve aralarındaki ince ayrımlar mozaik içinde işlenmektedir.
İkinci soru Neoklasik iktisada dair; doğru bilinen yanlışlar üzerine olmuştur. Neoklasik iktisadın öncü isimleri John Stuart Mill, Leon Walras, Alfred Marshall, Knut Wicksell, Gustav Cassel, Abba Lerner, Oskar Lange, Frank Ramsey, Jacob Marshack, vb. birçok isim aynı zamanda sosyalist düşünceye sempati duymuş kişilerdir. Bu isimlere John Maynard Keynes’i dahi eklemek olasıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrası Soğuk Savaş ve McChartyizm dönemine kadar Neoklasik iktisatta sol düşüncenin, *Yeni Sosyalizm* yaklaşımının hayli etkin olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bilinenden farklı bir Neoklasik iktisat okurları beklemektedir.
Merak uyandıran üçüncü konu; K. Marx, C. Menger, T. Veblen, A. Marshall, J. Schumpeter, F.A. Hayek, J.M. Keynes, vb. iktisatçıları buluşturan evrimci iktisadın modellenmesine ilişkindir. Evrimci oyun teorisi, evrimci kompütasyon, kompleksite ve ajan bazlı modelleme, evrimci iktisadın yükselişini sağlayabilir mi, onun da ötesinde anaakım iktisadın bir parçası yapabilir mi gibi soruların etrafında yapılanır. Sistem teorisi ve çizge (graf) matematiği, kompütasyon yardımıyla sosyal bilimlerde evrimin modellenmesinde yeni olanaklar sunması yapılanmayı genişletip derinleştirmektedir.
İktisadi düşünce tarihi ve iktisatta yöntem kapsamında yanıtı aranılan son soru Türkiye’de iktisadi düşünce ve iktisat eğitimine yöneliktir. Sorunun iki ayağı olmasından yola çıkılmıştır. İlki Türkiye’de iktisadi düşünce geleneğine ilişkindir. Bu alanda yapılan tartışmalara kısmen yanıt niteliğinde, fazla ayrıntılara girmeden görüşler ileri sürülmüştür. İkinci ayak, iktisat eğitimine dairdir ve Türkiye’deki eğitim sorunsalından ayrı düşünmek mümkün değildir. Farklı paradigmalar bağlamında yanıt arayışları devam etmektedir.