Italo Calvino, Atalarımız üçlemesinin ilk kitabı İkiye Bölünen Vikont`u bir söyleşisinde dile getirdiği gibi, 1952 yılında oyun olsun diye yazmaya başlamıştır: "İkiye Bölünen Vikont`u yazmaya başladığımda, öncelikle eğlenceli bir hikâye yazmak istiyordum, hem kendim eğleneyim diye hem de mümkünse başkaları eğlensin diye: Aklımda ortadan ikiye biçilmiş bir adam imgesi vardı; bu ikiye biçilmiş adam konusunun, insanın bölünmüşlüğünün anlamlı bir konu olacağını, çağdaş bir anlamı olacağını düşündüm: Hepimiz bir biçimde kendimizi tamamlanmamış hissediyoruz, hepimiz bir yanımızla kendimizi gerçekleştiriyoruz, öteki yanımızla değil." Savaştan dönen ve savaş sırasında bedeni ikiye bölünen Vikont Medardo`nun tuhaf hikâyesi yeğeninin ağzından anlatılıyor. Vikontun bedeninin bir yarısında "iyi", diğer yarısında “kötü” kişiliğin uç noktaları yaşamaktadır ve bunların tekrar bir araya gelmesi olanaksız görünmektedir.