Sina Akyol
1950 yılında Ankara’da doğdu.
Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi.
Reklam yazarlığı yaptı, TRT İzmir Radyosu’nda yapımcı olarak çalıştı; klasik batı müziği programları hazırladı.
Şiirsel ifadeleri şaşılacak kadar az sözcükle vermeyi başardığı; tutumlu sözcük kullanımının yanı sıra çok katmanlı bir söz dizimi ürettiği; çok ekonomik, özel bir dile sahip olduğu ileri sürüldü.
Şiirleri İngilizce, Fransızca, Danca, Bulgarca, Romence, Yunanca, Litvanyaca, İtalyanca ve İspanyolcaya çevrildi.
On şiiri piyano ve soprano için, on şiiri ise piyano ve bariton için, Ali Hoca tarafından, ‘lied’ formunda bestelendi.
Şiir kitapları: Su Tadında (1980), Lokman`la Geçen Şen Günlerim (1982), Haytalarla Hatmiler (1990), Ayda Tümör İzleri (1994), Avluda (1996), Meğer Söz Gümüş (1996), İkindi Kitabı (1999), Belki Çiçek Dağına/Toplu Şiirler (1999), Olmanın Halleri (2002), Meğer Söz Bakır (2006), Yetinmek Sevindirir/Seçme Şiirler (2007), vadedimveylaya (2011), Salyangoz İlmi (2014)
Deneme kitabı: Düzyazdım (2012)
Almış olduğu ödüller: Halil Kocagöz 1995 Şiir Ödülü, Yunus Nadi 1996 Şiir Ödülü, Altın Portakal 1997 Şiir Ödülü: İkincilik, Cemal Süreya 1997 Şiir Ödülü, Behçet Necatigil 2000 Şiir Ödülü
Doğan Hızlan, on dört yıl önce (22 Nisan 2000), Hürriyet gazetesindeki köşesinde, “İkindi Kitabı”yla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Bazı şairler, sessizliğin ve değişkenliğin özgün şiirini yazarlar. Belleklerin parıltılı şiirlerini onlarda aramayın.
Bir koza gibi şiirselliklerini örerken, şiirselliğin ucuzundan uzak durarak.
Sina Akyol’un İkindi Kitabı’nı bu bilgileri edindikten sonra okumanızda fayda var.
Şiir bir ayıklama, aza indirgeme sanatıdır.
Şiir okurunun azlığı da bu yüzdendir.
Bir dizeden bin anlam çıkarır bilgisi, yeteneği oranında.
Sina Akyol’un şiirlerinde, an’ın bir bütünü kavrayan güzelliğini bulabilirsiniz.
İmge düzeni hem tutarlıdır bir divan şiiri kadar, hem de tutarsızdır bir şiirin yoldan çıkması kadar.
Şiir söyleyişinde, yaşamdan gelen müthiş bir coşku vardır.
(…)
Yalın bir şiir dili ilk okuyuşta onu kavramanızı sağlayabilir.
Ama onda şiirin katmanları zengindir.
Okudukça anlam anlamlara uzar.”