Şimdi artık doğrudan dertlere parmak basılıyor. Dış güçlere atıf yapılarak memleket dertleri sıralanıyor, IMF politikaları eleştiriliyor. İstanbul`dan dünya başkenti olarak söz edilebiliyor, dünya şehri olarak değil. Kıbrıs`tan, Ege`den, Karadeniz bölgemiz için beslenen kötü niyet ve planlardan bahsedilebiliyor, İsrail`in yayılmacı politikaları eleştirilebiliyor, ABD`ye posta koyulabiliyor, hatta Sultan Fatih`in milliliği vurgulanabiliyor.
Biz, sarsılmaz zannedilen hegemonyalara karşı yapılan posta koyuşları delikanlılık sayıyoruz ve delikanlılığı seviyoruz, kim ne derse desin!
İşi bu kadar genişlettiğime bakmayın, ben önce modernizmi kendi küçüm dünyamda eleştiriyorum. İnsanlar fıtrattan kopunca, kendilerine başka amaçlar, yaşama hedefleri belirlediler. Bunun genel ve yaygınlaşmış adı da şimdi Tüketim oldu. Elden geldiğince para kazanmak, tüketmek, yemek, içmek ve ayrıca Fıtrata aykırı olarak yemek, içmek, rahat etmek, problemsiz bir hayat, eğlence, seks, uyuşturucu!
Ben, kendi küçük dünyamda, tab`ıma uymayan modernite ürünlerini kullanıyor, kurumlarına da fazla ilgi duymuyorum. Duymuyorsam duymuyorum, ne yapayım! Bu da benim hayatımın anlamı!`
Afet Ilgaz`ın kaleminden; Diriliş ve Direnişe Dair Denemeler.