İdeoloji, siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir siyasi partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, ahlaki, estetik düşünceler bütünü. En basit tabirle ideoloji teorisi içinde Marksist düşünürler önemli bir ağırlığı oluşturur. Marx, Lenin, Gramsci, Lukacs, Frankfurt Okulu, Althusser gibi düşünürlerin bu alanda çalışmaları olmuştur. Bunun dışında, ideoloji teorisiyle ilgilenen öteki düşünürlerin de Marksizmle etkileşimli (karşıt ya da yanında) olarak çalışmalarını yürütmeleri söz konusudur.
İdeoloji, bilincin ortaklaşılan bu biçimlerinin edinilmesinde ortak olan ögenin ne olduğunu açıklaması gereken bir kavramdır. Bunu sağlayan ilişki biçimi, yani ortaklaşılan yaşamın biçimi üzerinden girişilen hemen her teorize etme çabası, belirli bir topluluğun ya da grubun ideolojisini tanımlayan dinamiklerin, genel olarak ideolojinin dinamiklerine yayılması yanlışı ile malül olmuştur Bunun birinci ve en genel nedeni, üzerinde ortaklaşılan bir ideoloji tarifinden yoksun oluşumuzdur. Sosyoloji bilimi, gerçekte topluluk ve birey arasındaki bağları araştırdığı ve çözümlediği her noktada genel ideolojinin özel bir tezahürünü açığa çıkarmaktadır.
İlk olarak dikkat edilmesi gereken nokta ideoloji ile ideolojilerin birbirine karıştırılmaması gereğidir. İdeoloji bu ayrımda belli bir düşünce formunu ya da bilinç biçimini gösterir; buna karşılık ideolojiler ise, belirli bir anlamda bir araya toplanmış ve çeşitli toplumsal grupların kendilerini ifade etmek için oluşturdukları fikirler/değerler kümesini dile getirir. Ayrımı netleştirmek için ilkini ideoloji, ikincisini ise politik ideolojiler olarak anlamakta fayda vardır.
Bu kitapta başta Stuart Hall olmak üzere birbirinden değerli akademisyenlerin ideoloji üzerine yaptıkları analizler yer almaktadır.