İçimizdeki Şeytan romanı, üstünkörü bir bakışla bakıldığında coşkulu bir aşk romanı görünümündedir. Sabahattin Ali, bu romanıyla elbette yalnızca bir deli aşkın öyküsünü anlatmıyor. Doğayı, insanı, toplumu da en ince noktalarına kadar gözler önüne seriyor, özellikle de kent yaşayışı içinde aydın kesimin çıkarcı tavrını eleştirel olarak ortaya koyuyor. Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan romanıyla içimizdeki insanı ortaya çıkarmayı istemiştir.
-Adnan Özyalçıner
“… Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve daha çok manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki... bana her zaman istediğimden büsbütün başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız... Senin dünyaya hâkimiyet planların bile eminim ki onun mahsulü… (…) Yepyeni ve daha manalı bir hayata başlamak istiyorum... İçimdeki bu melun şeytanı boğacağım!”