Bu kitabın yazılması bitmek üzereydi. İçinde yer alan yazılar, kitaba kendi adlarının verilmesi için sıkı bir kavgaya tutuştular. Babası Çalınan Bisikletçi diyordu ki, *Bu bir yol kitabı; benim adım yakışır!* Çağlayandan Düşen Sincap da diyordu ki, *Bu bir coğrafya kitabı; adı benim adım olmalı!* Kağa Delik söyleniyordu, *Bu kitap çok şiirsel, ben de bir şairi anlatıyorum. Adını benden alsın!* Gökkuşağının Ayakkabısı, hepsine tersleniyordu: *Bu rengârenk bir kitap, benim adımdan başkası yakışmaz!* Şemsiyemin Üstünde Uçan Martı ortaya atılarak dedi ki, *Biliyorsunuz, bu adam bu kitabı uçarak yazdı. Kitabın adını hak eden benim! Benim adım verilmeli!*
Tam o sırada bir gürültü duyuldu ve Vecihi Hürkuş uçağıyla Apollo 11’in yanından hızla geçerek yazıların arasına daldı. Diğer ad adaylarının harflerini darmaduman edip havaya savurdu ve uçağıyla akrobatik hareketler yaparak kitabın adını gökyüzüne yazdı: İçimden Geçen Yolda.
Durum budur!