İlk evliliğim aklıma geldikçe farklı şeyler düşünmeye çalışıyorum. Beceremiyorum.
Düğüne geldiğim keten pantolon ve kareli gömleğim, elimde tuttuğum polis telsizi insanların aklından kolay çıkmıyor haliyle.
Düğün günü eve doğru geçerken son noktanın da konduğuna vakıf olup bir eş olarak değil de hastası olarak incelemişti beni eski karım.
*Paranoid* demişti sendeki, *Bilinç bulanıklığı.* Sesinde umudun bir nesnel hal alıp kırılmasının yarattığı bir titreşim vardı. *Ama merak etme* demişti, *paranoid en kolay tedavi edilen bir alt şizofreni tipidir.* Peşine kurmasını beklediğim veda cümlesi yerine inat ve sabırla beni tedavi etmeye çalışmıştı.
Teşhisini koyduğu `bilinç bulanıklığı` bende `bilinç bataklığıydı` ve bir Musa gelip asasıyla bataklığı ikiye ayırmadıkça geçişin imkânı yoktu.
Bilmedikleri bir şey vardı; tanrılarımı çoktan kurutmuştum bataklığımda.
Musa`nın elinden asasını çalmış bir telsiz yaratmıştım.