Güneş yavaştan yol aldı. Mum kıvılcımlı yıldızlar görür gibi yere yığıldı ve gözleri kaydı Sofi’nin, yitip giden evladın peşinde. Adımlar büyüdü. Gitgide kalabalıkla mesafe açıldı. Topal, seken ihtiyar, sek sek çizgisini aştı. Fakirliğini yansıtan ceketinin düğmesi düştü. Pabucunun altında kayan çakıl taşları sıralı dizili, düştü düşecek. Hayat rüzgârı çok acımasız. Keder kervanının yolu bitmek bilmedi. Gözyaşları bilye taneli emek ile büyüyen çiçeğin su yolunda toprak kokusu. Kan kokuyor gibi dağlı ciğeri. Soluklanmadan tekrar tekrar silkelendi.