Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın dört mühim esâsı vardır. Tevhîd, haşr, nübüvvet, adâlet ve ibâdet. Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın en mühim esâslarından biri olan nübüvvet Kur’ân-ı Azîmüşşân’da peygamberlerin kıssalarıyla ders verilmiştir. Bu eserimizde Hazret-i Yûsuf ve Hazret-i Ya’kub aleyhimesselamın nübüvvetinden bahsedilecektir.
Kur’ân-ı Azîmüşşân’da, ahsanu’l kasas ya’nî, kıssaların en güzeli olarak ta’rîf edilen kıssa, Hazret-i Yûsuf aleyhisselamın kıssasıdır. Bu güzel kıssayı beş mebhas ve yirmi sekiz mes’eleye ayırarak daha ziyâde anlaşılır hâle getirdik.
Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın ekser muhâtabları avâm olduğu için, biz de avâm-ı nasın anlayabileceği bir derecede îzâh ettik, çok fazla avâmın zihnini yoracak mevzû’lara girmedik. Târîh ve siyer kitâblarında mezkûr, bir kısmı israiliyyat ve bir kısmı da sahîh kaynaklarda yer almayan mevzû’ları bu kitâbda zikretmedik. Daha ziyâde Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın bu kıssa hakkında beyân ettiği âyetler üzerinde durduk. Herkesin anlayabileceği bir seviyeye indirdik. Nübüvvet müessesesinin ana esâsı olan tevhîd ve haşr mes’elelerine ağırlık verdik. Rusul-u kirâmların bu mevzû’ları ümmetlerine nasıl naklettiklerini îzâh ettik. Peygamberler ayrı ayrı zamân ve mekânlarda geldikleri hâlde, da’vâlarının bir olduğunu Allâh tarafından meb’ûs ve müeyyed zâtlar olduğundan bahsettik. Mü’minlerin de bu zevât-ı kirâma ittibâ’ etmeleri gerektiğinden ve hidâyet yolu sadece peygamberlerin açtığı caddede gitmek ile mümkün olabileceğini îzâh ettik.
Bu kitâbı yazarken değerli üstâdım ve yaklaşık otuz yıldır ilminden istifâde ettiğim ve şimdilerde oğlum Muhammed Zeyd’in, rahle-i tedrîsinde bulunup, ilminden istifâde ettiği muhterem hocam, âlim-i müttakî, Merter Kur’ân medresesinin müderrisi, Molla AbdulMennan Özmen’e de katkılarından dolayı çok teşekkür ederim. Bu kitâb başta hocamın tashîh ve kontrolünden geçmiştir. İnşaallah birçok ehl-i ilmin de kontrolünden geçecektir. O zevâtın da fikirleri bizim için çok değerlidir. Böyle eserler ilm-i heyetin kontrolünden geçerek tab’ edilmesi çok mühimdir. Ayrıca bu eserleri kaleme alırken her cihette hiçbir zamân desteğini esirgemeyip, her türlü gayreti gösteren muhterem kayınpederim Hacı Mehmet Emîn Konat’a da hâssaten çok teşekkür eder, dünyâ, âhiret saâdetine mazhariyyet dileriz. Müdakkikane bu eseri kontrol eden Molla AbdulMennan hocamında yıllardır gayretle rahle-i tedrîsinde bulunan talebe-i ulûm-u diniyye şerefine nâil olan Hafız Ahmed Ceylân’ın da ciddî tedkîkâtından dolayı kendilerine çok teşekkür eder ulemâ-i amilin, hamel-i Kur’ân zümresinden olmasını Cenâb-ı Erhamürrâhimînden niyâz ederiz. Akşamları istirâhatinden ferâgat edip, gece geç saatlere kadar medrese-i Kur’âniyyeye gelip, çalışmalara katılan değerli İshak Budak kardeşimize de ayrıca teşekkür ederiz. Tüm kardeşlerimizden bizler ve bu zevât için rahmet duâlarını esirgememenizi ricâ ederiz. Cenâb-ı Erhamürrâhimîn cümlemizi afv eylesin. Rızâsına muvaffak eylesin. Âmîn.
Muhammet Emin KARAKAYA