Veysel Karânî kimdi, Üveysîlik neydi, O nasıl bir aşk cevheriydi? İşte bütün cephesiyle ve bütün kaynaklarıyla bu eserde dile getirildi... Onun kıymet biçilmez güzelliği, öyle bir güzellikti ki; bu güzellikten rahmânî kokular saçılıyordu. Onun ağlayıp inleyişi sadece Hak içindi. O canını Cânânın eşiğine kadar götürüp vuslat sürahisinden bir damla inayet suyu içmeyi diledi. Ne var ki, Can Padişahı o gün tahtında değildi. O gün feleğin atlası siyahlara bürünmüştü... Cânânın eşiğinde durdu da şöyle dedi: - Yâ Rabbi, bana cisimle can gerekmez!.. Sevgilim yoksa cihan da gerekmez!.. O dem sanki candan da, cihandan da el yumuştu. Dertli dertli inledi ve dedi ki: - Ey güneşini Arş’a gölge eyleyen Peygamber, nazarının bir kerecik bereketini bana yoldaş eyle!..