Hz. İdris, Allah`a olan büyük aşkıyla güneş makamına yükseltilmiş ve bu makamın daim temsilcisi olmuştur. İlk kez kalem ile yazı yazan, remil (kehanet) ilminin sahibi, hesap, kainat ve felek ilmini ilk bilen, hey`et, tıp ve bitkilerin sırrını ilk bilen, ilk elbise diken, ilk kez ibadethane yapıp orada ibadet eden, ulvi ve arzi şeyler hakkında ilk vezinli kaside ve şiir yazan, şehircilik yöntemini iyi bilen, ölçü ve tartı aletlerini ilk kullanan (…) ve insan cinsinin genel kutbu olan yüce peygamberdir…"
"Sonra Cebrail beni dördüncü semaya çıkardı. Kapının açılmasını istedi. Kim o? denildi. Cibril dedi. Beraberindeki kim? denildi. Muhammed, dedi. Ona davet iletildi mi? denildi. Evet, dedi. O`na, merhaba, bu geliş ne güzel bir geliş` denildi. Kapı açıldı. İdrîs ile karşılaştığımda Cebrail: `Bu İdrîs`tir, ona selam ver`, dedi. Selâm verdim, o da selamımı aldı. Sonra bana: `Merhaba salih kardeş ve salih peygamber` dedi." Taklitten tahkike ve `Cemal`e yürüyen iman ehlinin yolculuğu, asırlar evvel yaşanmış ehl-i hal hikayeleri ve ifadelerinden ibaretse mesele yok, eserler ortada… ama "Ya, `dem bu demdir` sırrı devam ediyorsa!" diyenlerdensek, CemalnurSargut bu yakıcı yolculuğun taliplerine Fususu`l Hikem ufkundan ses veriyor.
Bu çalışma; bahsi geçen o sese kulak verecek, Cemal yolcuları için…