Yaşam, kalım mücadelesi gibi. Ekmek, aş gibi, tebessüm ve gözyaşı gibi. Alabildiğine hüzünlüydüm, masmavi deniz gibi bazen umutluydum. Gökyüzünün neşeli güneşi gibi coşkulu, bazen asfalt kadar kalabalıktım. Boşlukta hissettiğim de olurdu, ne hissettiğime anlam veremediğim de. Özetlemem gerekirse bayağıydım. Her duygum bayağıydı ve bu benim hayatımın en zor dönemlerinden birisiydi. Çocukluktan, ergenliğe sıkıntıların merkezi en derini ve en temel sebebi neydi acaba. Kendimi hiç çözümleyemedim. En ince kalıntısına kadar düğüm atılmış bir ip gibiydim…