Bir rüyaya isim olacağını nerden bilirdim bu yitik sesin.
Nasılsa dünyaya dönerek yürüyoruz, bu böyledir, dedim.
Naylon çamaşır iplerinde gerilen komşu kahkahalarına
Düştü sesim. Şimdi bu yalancı avuntu ancak hüzün boşluğu...
İçimden, bir balkon dolusu saydım. Kiraz ayına kadar,
Sevmek sünnettir kekik kokulu dağları. Geçerken sayılar
Yavaş yavaş, eksilen ömürden bir kibrit çektim. Orta yarinden
Tutuştu sessizliğin öfkesi. İşte bu rüyadır dedim.