"Kimi zaman şu koca kentin yamaçlarında, hengâmesinde, çatılardan ve binalardan ibaret manzarasında bulamadığım kayıp cümlelerimi hiç tahmin edemeyeceğim bir yerde bulabiliyorum. Bazen pencere kenarında öylece duran bir güvercin fısıldıyor, bazen de karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir ihtiyar, hatta herhangi bir kitabın satır aralarından düştüğü de oluyor önüme, kimi zaman da bir filmin kahramanında duyuyorum onu. Tıpkı bugün de olduğu gibi :"Burada olmamın bir sebebi olmalı!" diyor filmin küçük kahramanı. "Senin de burada olmanın bir sebebi olmalı!" İşte heybeme alacağım bir cümledir bu! Bir ufka işaret ediyor. Bütün dinlerin ve felsefî ilimlerin vurguladığı hakikate, hatta insanlık tarihinin şahit olduğu en büyük arayışa..."
"Kaç Yûnus geçti şehirden ben ne aradığımı bilmezken? Durup seyretmediğim tabloların rengi bu yüzden soldu. Dinlemediğim şarkıların sesi bu sebeple sustu. İnce manalar süzüldü şehrin eleğinden geriye yalnız yüksek sesler kaldı. Bana da Yûnussuz kalan şehri solumak!"