Yine bahar gelecek ve ağaçların, çiçeklerin üzerine şebnemler düşecek. Cemreler ısıtacak havayı, suyu ve toprağı. Tohumlar başak verecek, güneş zirvelerdeki buzları eritecek. Yağmurun arkasından gökkuşağı çıkacak. Evren son sözünü söyleyinceye kadar sadece bekle!
Fulya gökyüzüne baktı ve cennette olmayı diledi. *Sanki garantim varmış gibi...* diye geçirdi içinden. *Yüce Allah, kendi ruhundan üfleyerek yarattığı kulunu, neden yakmak istesin ki?* diye düşündü ardından. Doğanın söylediği şarkılar eşliğinde, ruhu bedeniyle dans etmek istiyordu âdeta; yaprakların hışırtısı, yağmurun sesi, rüzgârın uğultusu, olağanüstü devinimler yaratıyordu.yüreğinde. Kucaklamak istiyordu sanki bütün evreni. Ruhu alçalıp yükselerek kâh gökyüzüne çıkıyor, kâh yeryüzünde süzülüyordu. Ellerini gökyüzüne açarak Yaradan’ın varlığını hissetmek için dönüp duruyordu semazen misali. Hayatın anlamını arayan bir kadının yaşamı, ilginç bir tesadüf sonucu eline geçen kitap sayesinde değişecekti.