Klasik edebiyatın şaheserleri arasında yer alan Hüsn ü Aşk, sürükleyici üslûbu ve içeriği kadar; şairin tasavvûfî düşüncelerinin yansıtıldığı bir eser olarak da dikkat çekmektedir. Eserde insanın mutlak varlığa ulaşıp O’nda sonsuza erme gayesi, Aşk’ın Hüsn’e ulaşma serüveniyle dile getirilmektedir. Aşk, Hüsn’e ulaşmak için insan hayalinin bile zorlandığı serüvenlerden geçmektedir. Kendisi de Mevlevî şeyhi olan Galib, Hüsn ü Aşk’ı, Mevlânâ’nın Mesnevisi’nden etkilenerek kaleme almıştır. Galib’in henüz yirmi altı yaşındayken kaleme aldığı bu eser, Türk Edebiyatı’nda mesnevi türünün en başarılı örneklerinden biri sayılmaktadır. Şeyh Galib, Galata Mevlevihanesinde sekiz yıl süren dergâh şeyhliği sırasında Sultan III. Selim, Valide Sultan ve Padişahın kız kardeşi Beyhan Sultan’ın dostluk, sevgi ve takdirlerini kazanmıştır.