1950’li yıllarda Samsun’da adımı taşıyan Ferhan Sineması vardı. Bu sinemaya evimizden geçilen bir kapı ve bileti satılmayan özel bir locamız vardı. İlkokuldaydım. Muntazam izlediğim filmlerin favori oyuncusu Hulusi Kentmen’di. Yıllar sonra bir kitapla anılması çok güzel.
Ferhan Şensoy
Bir keresinde bana, “Zati Sungur’u bilir misin?” dedi. “Evet bilirim, sihirbaz” dedim. “Yok, denizaltıcıdır o.” dedi. Ben Zati Sungur’un denizaltıcı olduğunu ondan öğrendim. Tanıyormuş, arkadaşıymış. Şunu gördüm ben onda, tanımadığı adam yok. Hulusi Kentmen hakkında kötü konuşan da yok. Ben duymadım. Muhakkak vardır ama o zaman kötü olan odur. Cetvelle yan yana koy, eğrilik varsa cetvel bozuktur. Böyle bir insandı.
Sunay Akın
Babamı ne zaman ansam “Hulusi Kentmen gibi adamdı” diyerek tarif etmemi sağlamasından dolayı bile kendimi O’na borçlu hissettiğim için bu kitabı hazırlayıp yayımlamayı dileyecekken; torunu Melek KENTMEN’in benden bunu istemiş olması; hem de kitabın ismini benim vermemi rica etmesi ne büyük hediye. Elbette bu kitaba verilecek tek bir isim olabilirdi: “Hulusi BABA”
İyiliğe olan inancımı besleyen büyük katkın, pos bıyığını her burduğunda tebessüm ettirdiğin ve güzel kalbin için sana çok teşekkür ediyorum.
Hayat Özlem Kayalı