Ruhan Mavruk “Hoş geldin Geronimo’daki şiirlerini yaşamının zorluklarından, mücadeleyle yüklü geçmişinden ince eleyip sık dokuyarak büyük bir emekle damıtmış. Eski dünyanın kanlı meydanlarından geçerek insanlık kavgasında yenilmeyenlerin, her koşulda onuruyla dimdik ayakta duranların çığlığını ilmiklemiş dizelerine. Bu çığlık ki binlerce yıl ötelerden direncin sesini nakışlarken aşka, Anadolu’nun anaerkil Kibele kültünden, Eski Yunan’ın ve Mezopotamya’nın kültürel zenginliğinden, söylencelerinden beslemiş öz suyunu.

Mavruk`un kaleminden süzülen, pırıl pırıl ışıldayan sularda imgenin derinliğiyle buluşan insanlık sevgisi, Pir Sultan’dan Karacaoğlan’a, Nâzım’a, Adnan Yücel’e bir selam çakıp aydınlık düşlerle ışıtmak hevesinde yüreğimizi. Şair, tutup bir bulutun elinden gelmiş kapılarımıza, saçlarında serin serin ağlayan rüzgârlarla karşımızda duruyor. Okuyucuya konuğun elini tutup davet etmek kalıyor, içtenliği yanıtsız bırakmadan duygu dünyasına.

İyi bir şairin işçiliği, şiirlerinin derinliği ve kimliğidir. Ruhan Mavruk’un şiirlerinde her ikisi de fazlasıyla var. 

Ayrıca Mavruk`un mücadele yaşamından süzülüp gelen dostlarının, mahpushane duvarları gölgesinde yaşayan tutsakların içli mektuplarını, mücadele süreçlerinin izdüşümlerini bulacaksınız kitapta.  Sarsan yaşam görüngüleri bunlar...

Mustafa GÜÇLÜ