Yani sana şunu anlatmaya çalışıyorum: Hayatın da bir saat gibi çarkları vardır, mekanizmalar önceden belirlendiği şekilde döner, yelkovan hızlı koşsa da sonunda akrep onu yakalar ve doğru zaman geldiğinde çanlar çalar. Önemli olan çanların kimin için çaldığı… Saat başında kimin kuklasının o pencereye çıkıp döneceği… Anlıyor musun?..
Erhan Akkuzu, lise yıllarından tanıdığı Kırık ile yolları kesiştiğinde, kendini bir saat komplosunun içinde bulacağını hayal bile edemezdi. Safir camın ardındaki sırlar, antika saatlerin dişlileri arasında gizlenen gerçekler, onu zamanın ve mekanizmanın anlamını sorgulamaya itiyor. Her saniyenin bir anlam taşıdığı bu dünyada, Akkuzu’nun yolculuğu onu karanlık dehlizlerden, saat kulesinin gölgesine ve insan ruhunun derinliklerine sürüklüyor.
Horolojist, sadece bir saat koleksiyonculuğunun değil, aynı zamanda kaderin ve tercihlerimizin de peşinden giden, sürükleyici bir psikolojik gerilim romanı. Saatin tik takları eşliğinde, gerçekle hayal arasındaki sınırların nasıl eridiğine tanık olmaya hazır olun.
Zaman akıyor… Peki, ya siz?