Örgütlerin yönetimi konusu güncelliğini hep korumaktadır. Bu noktada, insani gelişim, çevresel unsurların sayısının artması, bu unsurların değişim hızının yükselmesi ve sonuçta ortaya çevresel karmaşıklık, örgütlerin bu duruma yanıt verme yöntemlerinin de dönüşümünü zorunlu kılmaktadır.
İşte, holakrasi, çevresel karmaşıklığa yanıt olarak ortaya çıkan bu örgütsel yöntemlerden biridir.
Holakrasi, örgütte yetkinin bütün üyelerce paylaşımını esas alan, bu çerçevede, katılımı ve özerkliği öne çıkaran bir yöntemdir. Kuşkusuz, böyle bir yönetsel yöntemin uygulanması, gelişmiş, temel ihtiyaçları yaratıcılık olan ya da üst düzey sorumluluk duygusu ile hareket eden bireylerin varlığıyla olanaklıdır. Otoriteyi kuruluşa dağıtan, insanları hiyerarşi ve unvanlara değil rollere göre tanıtan bu yönetim şeklini uygulayan şirket sayısı her geçen gün artarken, agresif rekabet koşulları içerisinde kaybolmak istemeyen her şirketin de holakrasi ile tanışması gerekmektedir.