Fatin, çocukluğunu köyünde bırakıp önceki hayatına tamamen yabancı bir evde ve işte bulur kendini: Tanımadığı, bilmediği, istemediği bir evde hizmetkarlık.
Evde kendi jenerasyonu olan Dalya ile tanışır. Onun, ailesiyle yaşadığı çatışmaya şahit olur. Ailesi onun geleneksel usûle göre evlenmesini istemektedir. Dalya’nın, ailesinin isteklerine boyun eğmek durumunda kalışını, etiketler ve dış görünüşün tek değer ölçüsü sayıldığı sosyal gerçekliğe teslim oluşunu izler Fatin.
Bir iç savaşın hüküm sürdüğü ve Fatin’in çocukluğunu elinden alan Beyrut; gün gelir onun dostluk, sevgi ve geleceği bulduğu şehir olur. Artık bu şehirde hayatının yönünü değiştirmek ve kendi bireysel kimliğini şekillendirmek için mücadele vermek zorundadır.