Neden bir Roma imparatorunun yaşamına ilgi duyalım? Üzerinden yaklaşık iki bin yıl geçmiş olayların ve insanların bugün bizler için daha anlaşılmamış ve üzerinde yeterince durulmamış yönleri kaldı mı geriye? Hala bu eski metinler bir değer taşıyorlar mı? Bu sorular çeşitli açılardan yanıtlanabilir, ancak Eskiçağ Tarihçiliğinin, özellikle de Roma Dönemi tarihçiliğinin, biz Anadolu’yu yurt edinenler için geçerli ve etkin bir araştırma ve inceleme yanı vardır. Klasik çağların uzak bir yerlerde kaldığını düşünenlerin bir de konuya şu açıdan bakmaları gerekir: bugün Anadolu’yu çepeçevre saran harabelerin çok büyük bir bölümü Roma Döneminden kalmadır. Sayısız kent sokaklarında insanlar, “Augustus Mabedi”, “Hadriyan Kapısı”, “Domitiyan Çeşmesi” ve benzerleri gibi anıtların adresini kullanır ve o anıtlar arasında dolaşırlar. Sayıları her yıl daha çok artan yerli turistler ya rehberleri ya da ellerinde tuttukları kitapları aracılığıyla ören yerlerini ziyaret eder ve vakitlerinin bir bölümünü o çağları ve olayları anlamaya ayırırlar. En basit yanıyla ülkemizin geçmişini öğrenme çabalarının bir parçası olurlar.