Selma’nın yüzü birden bir ay parçası gibi aydınlandı. Gülümsediği an sanki gözlerinin içinden inci taneler dökülüyor hissi veriyordu. Çok uzun zamandır böyle yüreğinde umut ışığı yoktu. Orhan usulca ayağa kalkarak gitmek için Selma’dan izin istedi. Selma, Orhan’a tekrar teşekkür ederek, ardından uzunca baktı. İçinden bir ses bu yürekli adamın ona yardım edeceğini fısıldıyordu. Kendi kendine söylendi “Aman canım sende çok hayal kurma.” Ama yine tuhaf bir neşe içini rahatlatmış onu hafifçe dürtmüştü. Günlerdir ne doğru dürüst yemek yiyor, ne de uyuyordu.