Coğrafi keşiflere öncülük edip önce yeni deniz yolları sonra da yeni ülkeler keşfeden ve talan ettikleri coğrafyaların yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla günden güne zenginleşen Portekiz ve İspanya; Hollanda’nın, komşuları Fransa’nın ve sonra da İngiltere’nin sömürgecilik konusundaki iştahını alabildiğine kabartmıştı.
Hindistan’a gönderdiği tüccarlarıyla pek yol katedemeyen İngiltere, önce deniz korsanlarını sahaya sürdü. 1586’da İngiliz deniz korsanı Francis Drake, “Altın Geyik” adlı gemisiyle okyanusta karşılaştığı bir İspanyol gemisine el koydu. Geminin ambarındaki sandıklar mücevher ve altınla doluydu. Drake bu muazzam serveti İngiltere kraliçesine takdim etti. Kraliçe bu müthiş sermaye ile Doğu Hindistan Şirketini kurdu. Bu şirket çok uzun yıllar Hindistan’ı İngiltere adına sömürecekti.
İngilizler bununla da yetinmediler. Amerika’da keşfettikleri bölgelerde koloniler kurdular ve buralara İngiltere’de istenmeyen ne kadar azılı suçlu ve mahkûm varsa gönderip Amerika kıtasındaki İngiliz nüfusunu artırmaya çalıştılar. 
Yine İspanya’ya karşı savaşında Portekiz’e yardım edip Portekiz’den birçok sömürge bölgesinde imtiyazlar kazandılar. Hem ince diplomasi hem de zekice askerî manevralarla Fransızları Hindistan’da oldukça gerilettiler. 
Ardından İspanya ile savaşıp Amerika’daki geniş toprakları İspanya’nın elinden almayı başardılar. Böylece neredeyse yüz yıl geç başladıkları bu acımasız yarışta öne geçmeye başladılar.