Hiroşima’nın Kızı, sadece romanın kahramanı Sumiko’nun değil, kör karanlıkta mücadele eden Japon devrimcilerin ve bir halkın işgale, aşağılanmaya direnmesi ve hayata tutunmasının öyküsüdür. Bombanın atıldığı gün başlayan roman, 1950’lerin ortalarına kadar geliyor. ABD’nin gözünü kırpmadan işlediği korkunç insanlık suçunun kurbanlarından olan Sumiko’yu takip ederken, bu planlı vahşetin ardından yaşananlara, Amerikalıların yaralıları tedavi etmek yerine silahlarının etkilerini incelemelerine şahit oluyoruz. Japon asıllı Sovyet yazarı Roman Kim’in bu eseri, ülkemizde nispeten az bilinen Japon devrimcilerinin ve halkının Amerikan işgaline karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Atom bombasından sağ kurtulan Sumiko, bitmez tükenmez enerjisiyle Ryukiçi, entelektüel bir ailenin kızı olan Mariko, Nazım Hikmet’e olan sevgisinden kendine Najima Hikomatsu takma adını seçen şair Yasaku, karate öğretmeni “Okinava’lı Teyze” ve arkadaşları, Japonya’da Amerikan üslerinin kurulması ve yayılmasına karşı, Kore’de ABD’nin kışkırttığı savaşa karşı örgütleniyor, “Başka Hiroşimalar olmasın!” sloganıyla işgalcilere ve yerli işbirlikçilerine karşı direniyorlar.