Yüz yıl yaşamış bir insan düşünelim. Bu kimse, Dharma, Artha ve Kama konusundaki ilişkisini öyle düzenlemelidir ki, bunların hiçbiri diğerinden ağır basmasın ve birbiriyle çatışmasın. Çocukluk, ergenlik ve orta yaş dönemlerinde, çevresinden öğrendikleri ve şahsi deneyleri, Artha ile Kama konusunda ilişkilerinin düzenli olmasına yetecektir. Asıl olan, kendisini bunlardan yalnızca birine kaptırmaması ve her şeyi zamanında yapmasıdır.
Ergenlik ve orta yaş dönemlerinde aşka, zevke doyan, hırs ve açgözlülüğe kaçmayacak kadar servet sahibi olan bu kişi, yaşamının sonraki yıllarını da Dharma’ya verir, yani iman ve bilgelikle aydınlanmış bir hayat sürerse, örnek bir insan gibi yaşamıştır.