Tükendi
Stok AlarmıAnlatı, insanlık tarihiyle birlikte var olmuştur. İnsanlar, belli bir amaç doğrultusunda gördüklerini, duyduklarını düşündüklerini, yaşadıklarını ve tasarladıklarını başkalarına anlatma gereği duymuşlardır. İnsanlar hikâye anlatıcılarıdır. Yaşadıkça kaydeder, hatırlar, birleştirir, süsler ve aktarırlar, insanlar, söyleyeceklerini amaçlarına göre biçimlendirir, amaçlar ve söylenecekler değiştikçe anlatım biçimleri de değişir.
Günümüze kadar, sanatta ve bilimde gerçekliğin algılanış biçimleri sürekli olarak -gerçekliğin üretim ilişkilerine bağlı olarak- farklılaşmıştır. Fotoğraf ve sonrasında sinema gerçeklik düşüncesini sağlayan icatlar olarak hayat bulmuştur. Bu iki kayıt aracı, fotoğraf makinesi ve film kamerası, gerçekliği kullandığı teknoloji ve teknikten dolayı yeniden sunarak anlatılar oluşturur.
Yaşadığımız dünyanın görsel ve işitsel bir simülasyonunu kuran “Sinema Sanatı" bize imgeleri gerçekmişçesine sunarken hikâyelerini de hayatın içinden alır. Diğer sanatlarla iç içe geçerek kendi dilini ve anlatım yöntemlerini geliştiren sinema hikâye anlatma geleneğini devam ettirmemizi sağlamıştır.
Bu kitabın kendinizi ve düşüncelerinizi sözcüklerle olduğu kadar görüntülerle de ifade edebilme yolunda sizi etkili ve kalıcı "Sinematografik Anlatılar"a ulaştırması dileğimi paylaşıyorum... Hikâyeler devam etsin!