Hayat, esaslı bir hicret tasarımıdır insan için. Ve insan her yandan bir hicret kuşatması altındadır. İnsanlığın büyük hicreti: Her bir insanın dünya konağına doğması, sonra hicret yolculuğuyla bir ömrün ardından tekrar sılasına, varış ülkesine dönmesi… Hicret Ülkesi; insanın varlık sahnesine ilk çıktığı mekândan, yeryüzüne doğru ilk kopuşunu, ilk ayrılışını hatırlatıyor. İnsan, can evine yeniden dönmek üzere geldiği dünyaya, cennetin aydınlığını taşıyarak tamamlamış olacak verilen mühletini. Hicret Ülkesi; dünyanın kalelerinde, burçlarında dolaşan insanlığa, kendi öz gerçekliğinden kopmadan hayatı huzur ve sükûnetle geçeceği iklimi anlatıyor. İnsanın kendi benliğinin farkında olarak, doğayla ve içinde yaşadığı toplumun diğer bireyleriyle kurduğu sağlıklı ve güvenli eksenli ilişkiler sebebiyle ulaşacağı dinginliğin duraklarını işaretliyor yol boyunca.