Andelip
Bübürdek
Öttürgen
Bunlar ne demek biliyor musun? dedi elinde tuttuğu kitaba bakarak. Hayır, hayatımda hiç duymadım bu kelimeleri. Kitabı arkasına saklayıp önümde durdu. Soyadınız nedir hanımefendi? Ellerimle yanıtladım.
Bülbül. Bendeniz Beste Bülbül efendim. Hah, dedi Kadir. İşte bunlar da bülbül anlamındaki yöresel kelimeler. Bir tane daha var. Ben en çok onu seviyorum. Neymiş? dedim merakla. Hezar, dedi. Binbir sesli, nameli Hezar. Pencereden yurda doğru baktı. Onlar için ayrı kafesler ve diğerlerinden farklı bir yer yapacağım. Her biri özel çünkü.
Yurtdışında büyümüş, uluslararası başarıya sahip Mutlak Kulak olarak tanımlanan orkestra şefi Ali Kemal, hayatının geri kalanında duyu kaybı ile yaşamak zorumda kalacağını öğrendikten sonra yılın müzik olayı olarak adlandırdığı kariyerinin son gösterisini planlar.
Bu dönemde geçmişinden gelen Komiser Murat sayesinde, toplumun sağır kaldığı kurumsal bir sırla yüzleşir. Bu sır onu gazeteci Reyhan’a, Beste’nin günlüğüne, amcasının karanlık geçmişine ve Hezarlara götürecektir.
Yonca Tandoğan, farklı anlatıcılar ve anlatım teknikleriyle, sosyolojik ve psikolojik zemin üzerinden kurguladığı karakterlerini suç, ceza, yazgı, yargı, varlık ve hiçlik sarmalında sıkışıp kalan bireyler olarak konumlandırıyor.
*Kapakta kullanılan resimler, karakterlerin kişilik özellikleri göz önünde bulundurularak yazar tarafından resmedilmiştir.