Ama sonuçta kendisi de çocuktu ve içinde zorla bastırdığı bir merak vardı. Bir anda kendisine hâkim olamadı ve evden çıkarak depoya, heybenin olduğu yere doğru koşmaya başladı.
Deponun kapısından içeri girerken sağa sola baktı, kimseler yoktu. Sandığın olduğu yere geldi. Sandığın üzerine koyduğu malzemeleri hızla alıp yere koydu.
Derin bir nefes aldı. Sandığın kapağını açtı. Heybe oradaydı, bıraktığı gibi öylece duruyordu. Heybeye doğru uzandı. Birdenbire eli sıcak bir şeye dokunmuş gibi geri çekti.
“Hayır, hayır, bunu yapamam. Bu doğru değil,” diyerek sandığın kapağını hızla kapadı. Yere koyduğu malzemeleri de alıp yeniden sandığın üzerine koydu.
Geldiği gibi hızla depodan çıkıp gitti.