Dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir değişim ve dönüşüm rüzgârı estirmeyi başarmış, Yakov’un ümitlerini boşa çıkartmamıştı. Şayet putlarını engellemeye kalkışırsa Tanrı’ya dahi meydan okumaktan çekinmeyecekti!
Hem büyük bir manevi açlığa mahkûm edilmiş şu zavallı insanlara yardım elini uzatması kendisine Tanrı’nın verdiği bir vazife değil miydi? Kaç gece Daniel’in kitapları başında sabahlamış, kaç kez tıpkı Samuel gibi, elindeki keski aletini kalabalıklar üstüne fırlatıp *Susmayın, konuşun!* diye bağırmıştı.